20 Temmuz 2017 Perşembe

E-Posta ile Pazarlama

E-Posta ile Pazarlama

E-Posta ile Pazarlama
Bu günün pazarlama dünyasında en sık kullanılan mecralardan biri elektronik postalardır. Hem hızlı, hem etkili hem de ekonomik olmalarından dolayı hemen hemen tüm sektörlerde aktif olarak kullanılmaktadırlar.
Radicati Group tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2014 yılında Dünya’da kullanılan e-posta hesabı sayısı 4.116 milyondur. Bu hesaplar, 2.504 tekil kullanıcı tarafından kullanılmaktadır. Aynı araştırmaya göre Dünyamızın günlük e-posta trafiği 196,3 milyar adettir. Burada bizim için önemli olan konu ise, bu mesajların 108.7 milyarının (toplam e-posta trafiğinin % 55’inin) iş ile ilgili mesajları olduğudur.
Bu kadar yaygın kullanılan bir mecranın, tüm pazarlamalar tarafından kullanımı gittikçe artmaktadır. Marketing Cloud tarafından yapılan bir araştırma, pazarlamacıların %73’ünün e-posta ile pazarlamayı en temel pazarlama kanalı olarak gördüklerini ortaya koymuştur.
Son dönemde yapılan birçok farklı araştırma ise e-posta kampanyalarında açılma (okunma) oranlarının ortalama %20, bağlantıya tıklama (yönlendirme) oranlarının ise ortalama % 5 olduğunu ortaya koymuştur.
Business tablet computer with email marketing. Vector concept for online advertising

Sonuç olarak,

Tüm bu istatistikler göz önüne alındığında, eposta ile pazarlamanın pazarlamacıların baş tacı olması kaçınılmazdır. Tam da bu noktada, ülkemizde 1 Mayıs’ta yürürlüğe giren “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ile epostaların pazarlama amaçlı kullanımı konusunda önemli düzenlemeler yapılmıştır. Son dönemde bu konuda ortaya çıkan birçok soruyu aşağıda sizler için yanıtlamaya çalıştım;
1- Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Mayıs tarihinden sonra son kullanıcılara (burası önemli, eğer bir kurumdan başka bir kuruma pazarlama amaçlı bir eposta trafiği bu kanunun gönderim sınırlamalarından muaf olacaktır) yönelik posta gönderebilmesi için, gönderim yapılacak olan kişilerden onay alınması gerekmektedir.
2- Gönderilen tüm epostalarda gönderen firmanın tüm tanımlayıcı bilgileri muhakkak belli olacaktır,
3- Daha önce onay alınmış bir veri tabanına sahip olan firmalar, yeniden onay almaya gerek kalmaksızın aynı müşterilerine gönderim yapabilecektir,
4- Tüm eposta mesajlarında, alıcının istediği zaman mesaj alım listesinden çıkmasını sağlayacak (opt-out) bağlantısı ve seçeneği olacaktır,
5- Servis veya satış sonrası hizmet amaçlı, satın alma sonrası yapılacak olan iletişim (temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik) için ayrıca müşteriden izin almaya gerek olmayacaktır.
Bu düzenlemelerle, özellikle istenmeyen (spam) mesajların önüne geçilecektir. Ama daha önemlisi, eposta ile pazarlama etkinliği gözle görülebilir şekilde artacaktır. Lütfen en kısa sürede veri tabanınızı bu yeni değişikliklere uygun olarak düzenleyin.
blogitp37
Bu arada unutmadan, eposta kampanyalarınızı düzenlerken şu önemli ipuçlarını unutmayın;
1- E-posta göndermek için en uygun gün Salı günüdür.
Kullanıcılar, gönderilen mesajları silmeden en çok Salı günü (%25,4) okumayı tercih ediyorlar. Daha sonra sırasıyla Çarşamba (%23.3) ve Perşembe (%18.3) günleri tercih ediliyor.
2- E-postaların sabah kullanıcıların hesaplarında olmasını sağlayın.
Kullanıcıların %41’i e-postalarını sabah kontrol ediyorlar.
3- Konu kısmı 50 karakterden az olan mesajların silinmeden açılma olasılığı daha fazladır.
E-postanızın Konu kısmını 50 karakterden az tutun. Konu kısmı 1-49 karakter arası olan e-postaların açılma olasılığı, 50 karakterden fazla olanlara göre %12,5 fazladır.
4- Çok fazla e-posta ile müşterileriniz sıkmayın.
Müşterileriniz, aynı firmadan haftada birden fazla teklif almak istemiyorlar. Kullanıcıların %35.3’u, aynı firmadan gelen mesajı haftada bir sıklıkta olduğu sürece normal olarak değerlendirirken, %32,9’u ayda bir sıklığı normal olarak değerlendiriyor.

ZEKİ YÜKSEKBİLGİLİ

Kurumsal Reklam Nedir? – En Şirket Kurumsal İletişim Ajansı

Kurumsal Reklam

Kurumsal Reklam Nedir?

Kurumsal reklam bir kurumun kitle iletişim araçları  sayesinde reklamını yapması olayıdır. Kurumları hakkında bilgiler verme, sponsorluklar, ödüller, istihdam konusunda konumları, çevreye duyarlılıklarını belirtirler. Özel veya kamu kuruluşları kurumsal reklamı kullanırlar. Fakat kurumsal reklam bir mal veya hizmet satışı için yapılmaz, sadece kurumun tanıtımını amaçlar. Ayrıca kurumsal reklam bir reklamcılık türü iken aynı zamanda da halkla ilişkiler türüdür ve zaman zaman ortak çalıştıkları bir alandır.

Kullanım Amaçlarına Göre Kurumsal Reklam

İmaj Reklamları

Bir işletmenin işini ne kadar iyi yaptığını, işinde dürüstlük esasına göre hareket ettiğini, daha önceden edinilmiş başarıları ve yaptığı işin kalitesini gösteren kurumsal reklam türüdür.
Kurumsal İmaj Reklamına Bir Örnek

Toplumsal İçerikli Reklamlar

Bir kurumun, toplumun faydasını gözeterek, çıkar amaçlı yapmadığı, gönüllülükle yapılan kurumsal reklam türüdür. Bu kurumsal reklamdaki kurumun çevresindeki sosyolojik olayları incelediğini, yakından takip ettiğini hatta bu konuda duyarlı davrandığını gösterir. Örneğin kurumsal reklam yapan bir kurumun bünyesinde kaç işçi çalıştığını kurumsal reklam aracılığıyla göstermesi, istihdam konusunda duyarsız kalmadığını gösterir.

Çevre Konulu Kurumsal Reklamlar

Bu kurumsal reklam türünde ise adından da anlaşılacağı gibi çevre konusu hakimdir. Kurumsal reklamda kurum, çevre ve doğayı yakından takip ettiğini, gelişmeleri gözlediğini ve doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini belirtir.

Kurumsal Kimlik Reklamları

Kurumsal kimlik reklamları ise kurumun kendine ait özel logosu, kurumun çalıştığı bina, ofis vb. yerlerin kendine ait tasarımı, mimari yapısını yansıttığı kurumsal reklam türüdür.
Kurumsal Logo Örnekleri

Finansal Kurumsal Reklam

Kurumun maddi görünümünü, ileriki dönemlerde nasıl bir yol izleyeceğini anlatan kurumsal reklam türüdür. Örneğin finansal olarak iyi durumda olan bir kurum geleceğe güvenle baktığını belirten kurumsal reklam yaparken, finansal durumu iyi olmayan, neredeyse iflas etme eşiğine gelmiş kurumlar da ortaklık, devir temalı reklam yapma yoluna giderler.

Savunma Reklamları

Kurumun, maruz kaldığı bazı durumlara karşı kendini savunmak, kurumun imajının zedelenmemesini amaçlayan kurumsal reklam türüdür. Kurum, karşılaştığı o sorun hakkında toplumu bilinçlendirmeye yönelik mesajlarla reklamını yapar. Halkın çeşitli spekülasyonlara inanmasını önler.

8 Ekim 2013 Salı

EN ŞİRKET: TÜRKİYE'DE SOSYAL MEDYA DENİNCE....

EN ŞİRKET: TÜRKİYE'DE SOSYAL MEDYA DENİNCE....: Ülkemizde sosyal medya denildiğinde ne akla geliyor sizce? Facebook, Twitter.. İşte bu kadar.. Günümüzde herkesin elinde bir akıllı telefon ...

TÜRKİYE'DE SOSYAL MEDYA DENİNCE....

Ülkemizde sosyal medya denildiğinde ne akla geliyor sizce? Facebook, Twitter.. İşte bu kadar.. Günümüzde herkesin elinde bir akıllı telefon ve bu sosyal medyalara ait yazılımlar kayıtlı.. Bilen bilmeyen herkes sosyal medya mecralarında gezinmekte.. Kimisi çocuğundan, kimisi yeğeninden, kimisi çalışanından yardım alarak hasbel kader bir profil yaratıyor..Peki Türkler ne yapıyorlar Facebook ve Twitter'da ? Öncelikle Facebook'u ele alalım. Facebook'ta fotoğraflar paylaşıyor, arkadaşlarıyla yorumlaşıyor, sloganlar, aforizmalar vs.. Nerede olduğunu bildirmeden olmaz tabi.. Araştırmalar gösteriyor ki; dünyada facebook sayfalarını ve profillerini gereksiz ve en kötü kullanan 10 ülke arasında 2. sıradayız... Ya Twitter ne alemde ki ? Twitter'ı duygu ve düşüncelerimizi yazmak amaçlı kullanıyoruz.. kimisi okuduğu bir şeyi alıp yazıyor, özlü sözler yazılıyor ama çoğu kimse fikirlerini kesinlikle yazmıyor.. Kendine ait fikri yok zaten, olsa da yorum almaktan veya çevresinden çekiniyor.. Bu arada hatırlatayım... Ülkeler arasında en çok twitter'ı kullanan ülkeler arasında 2. yiz.. Ama şeffaf olmayan ülkeler arasında da 1. yiz.. insanlar isimlerinden farklı bir isim kullanarak yorumlar yazmaktalar.. Korkuyorlar.. Bunun bir kaç sebebi var ama başlıcaları düşüncelerimizi kendi adımızla bile; doğru veya yanlış olsa da yazamıyoruz.. yani korkağız.. Haa birde esnafız, elalem ne der sonra, Tayyip amca görürse işten attırır, mahkemelerde sürünürüz... Ülke olarak korkudan Twitter'ı bile kullanamıyoruz..
             Gelelim gerçeklere.. Bu sosyal medya haricinde popüler olan yaklaşık 10 adet daha sosyal medya aracı bulunmakta.. Aaa.. ama onlar ingilizce.. Nereden anlarız sonra... Tamam o zaman Linkedin'i kurcalayalım... Türkiye'de 3. sırada en çok kullanılan sosyal medya aracıdır.. Ama Linkedin ağır abi, öyle herkesi hemen ekleyemezsin.. yanlış düşünce veya saplantıların varsa hemen hesabını kitler, paylaşımda bulunmayıp, tartışmalara katılmaz isen filtrelemeler de seni yok sayar, sahte isim kullanamazsın... Yani bizim ülkemiz insanlarına biraz ters.. Ama ülkem insanı affedermi.. Bununda ağzına sıçmasını iyi bilir.. Nasıl mı?
Linkedin, tam bir iş bulma, iş hakkında, projeler hakkında tartışmaların, anketlerin olduğu bir sosyal medya aracıdır.. İş dünyasının ünlü isimleri hepsi oradalar, Koç, Sabancı sülaleleri komple yerlerini almışlar..Şimdi Türk profillere bakıyorum, herkes "owner", herkes "manager" herkes, "ceo" sanki iş dünyasının yıldızlarının takıldığı iş üssü gibi valla.. Herkes ünv. mezunu, herkes yurt dışında MBA yapmış falan filan.. Hiç işçi, teknisyen, usta, ustabaşı yok valla... Herkes Ayşe Teyzenin çocuğu... Bembeyaz yakalı valla... Zaten bizim memlekette hiç işsizlik yok.. Çok geliştik herkes okudu... O kadar çok adam olmuşuz  ki, İş ile ilgili bir konuda bile yorum yapamıyoruz.. Çünkü hiç bişey bilmiyoruz..Dünyada Linkedin sayesinde en çok yararlanan insanların %70'inin işçiler, teknisyenler, meslek lisesi mezunları olduğunu biliyormusunuz.. % 5'i projelerini sunarak, tartışarak iş kazanmaktalar.. Fazla uzatmadan size real bir ispat olarak; Flickr sosyal medya aracına üye olmanızı ve arama konsoluna önce "food" yazmanızı ve incelemenizi isteyeceğim.Sonra birde arama konsoluna "yemek" yazmanızı isteyeceğim.. Farkı bir görün...   Velhasıl Kelam... Bizim her
şeyimiz yarım yamalakken sosyal medyada ne...  Ancak bu kadar olur.. Ama umudumuz var hala, bir gün bunu da öğreniriz yarım yamalak...
                                                                                                                    Can AKALIN

5 Ekim 2013 Cumartesi

NEDEN SOSYAL MEDYA

Sosyal medya sayesinde, şirketler ve markalar pazarlama ağlarını yönetebilir ve strateji oluşturabilirler. Bir firma, sosyal medyada içeriğini ve verdiği mesajı ne kadar iyi oluşturabilirse, o oranda satış ve pazarlama ağına sahip olabilmektedir. Web sitesi, facebook, google, twitter yardımı ile kurgulanan, doğru uygulanan bilgi ve içeriklerle kitlelere ulaşmak, katılımcı sağlamak, günümüzde sosyal medyanın en büyük gücüdür. Sosyal medyanın işleyişi, ulaşabilinen en fazla kitleye ulaşmak ve kullanıcıları kendine bağlamaktır. Bu nasıl yapılır diye düşünüyorsanız, iyi içerik ve orijinal mesajlar, gerçek kitleye ulaşabilmek gibi, pek çok püf noktası taşımaktadır. Örneğin, facebook’u ele alalım. Facebook bu gün bir ülke olsaydı, dünyadaki ülkelerin en büyüklerinden biri olurdu. Kullanıcı sayısının fazlalığı ve katılımcı olması nedeni ile facebook, etkili bir sosyal medyadır. Facebook üzerinde kurulan bir firma sayfası, kendi kitlesini yaptığı reklam ve içerikler ile çekebilir, oluşturduğu topluluğa ürün ve hizmetleri ile ilgili bilgiler verebilir. Orijinal ve etkili yapılan reklamlar sayesinde, kullanıcıların kendi toplulukları içinde bilgileri paylaşmaları ile hızla, ulaşılan insan sayısı artabilir. Böylelikle, etkili bir pazarlama ve tanıtım yapılmış olur.

25 Ağustos 2013 Pazar

Daha Çook Beklersin...

Facebookta şu kadar milyon, twitter'da bu kadar milyar falan kişiyi bir kenara ayıralım...
Yaşadığın şehirde ne kadar insan var bunu bir bilelim.. ne iş yapıyorsun, hedef insan kitlesi ne.. (bazen hayvanlarda bir kitle aracı sayılır. Gülmeyin valla kitleler.., mesela kanarya sevenler, aslan severler, bülbül severler, iguana manyakları falan...) Sana kaç yaşında insan kitlesi ulaşmalı veya ulaşıyor..  Sen bunlardan ne fayda görüyorsun veya göreceksin.. bu soruların cevaplarını hazırladıktan sonra.. gelelim insanlar sana nereden ulaşacak... tabi ki telefondan ulaşacaklar...  benim ki de sorumu.. web sitene bi tane tel numarası çakacaksın, birde mahalledeki telefoncudan yakışıklı bir cep numarası, işlem tamam ya.. Hedef kitleye nasıl ulaştın hemencecik değil mi.. hey yavrum hey... şimdi bekle bakalım telefonlar çalsın.. Daha çook beklersin çok...
 Can AKALIN